Tüp Bebek Öncesi Beslenme: Obezitenin Zararları

Tüpbebek Öncesi Beslenme; Obezite’nin Zararları

 

Anne ve baba adayları, genetik özelliklerinin yanında kendi sağlıklarına gösterdikleri özen ile bebeklerine doğum öncesinde sağlık aktarabileceklerini unutmamalılardır. 

Sağlıklı bir yaşam içinde en önemli koşul sağlıklı beslenme ve yaşam şeklidir.

 

Çocuk sahibi olmak için başvuran bir çiftin tedavi öncesinde değerlendirilmesi gereken önemli konularından bir taneside beslenme alışkanlıklarıdır.

Canlıların gelişiminde, yiyecek bolluğunda depolama ve besin fakir ortamda da üremenin sınırlandığı mekanizmaları gelişmiştir. Bu üreme ile metabolizma arasındaki denge bozulduğunda sorunlar ortaya çıkar. Örneğin polikistik over veya turner sendromu, ovarian bozuklukları olan hastalarda metabolik bozuklukları daha sık olur.

Türkiye’de erkeklerin % 21’ini, kadınların ise % 42’sini tehdit eden obezite, kısırlık nedenleri arasında yer almaktadır. Obezite üretgenlik açısından kadınları, erkeklerden daha fazla etkiler. Gebe kalmak için en ideal vücut kitle indeksi (VKİ) 20-29 kg/m2’dir.

Çocukluk VKİ’si ergenlik gelişimi ile yakından ilişkilidir. Fazla yağı olan çocuklar daha erken adet olur, bu da obezite, şeker hastalığı ve meme kanseri riskini artırır. 

Yumurtlaması olan ancak gebe kalamayan obez kadınlarda kendiliğinden gebe kalma şansı VKİ 29kg/m2 yi geçen her bir biriminde %5 azalmaktadır.

Obezite kadınlarda üretkenliği kesinlikle bozar; adet düzeni bozulma, kısırlıkta artış gebeliklerde düşüklerde artış, sağlıklı gebelik olasılığında azalma ve bebek iyiliğinde bozulma görülmektedir.

Kolesterol yüksekliği oosit kalitesini düşürmektedir. 

Tüp bebek yaptıracak hastalarda ise obezite, yumurtalığın ilaçlara olan cevabını azaltarak yüksek doz ilaca ihtiyaç duyulmasına neden olur ve tedavi süresini de uzatır. Ayrıca az sayıda yumurta gelişmesine neden olmakta ve tedavinin başarı şansını düşürmektedir. Yumurtanın içinde yağın biriktiği gösterilmiştir, bunun da yumurta kalitesini düşürdüğü bildirilmiştir. 

Yapılan çalışmalarda obez kadınların %5 kilo kaybetmesiyle adet düzensizliği hastalarının %60’ında bu problemin ortadan kalktığı ve adetlerin tekrar düzene girdiği belirlenmiştir.

Ayrıca çok zayıf olmak da iyi değil… Vücut kütle indeksi 19kg/m2 altında olanlar ortalama 29 ayda gebe kalırken, normal kiloya sahip kadınları ortalama 6 ayda kalmaktadır. Yeterli gıda almayan kadınlarda az sayıda yumurta gelişmekte, hormon salınımı azalmaktadır.

Kilonun haricinde alınan gıdanın da önemi var. Özellikle endokrin bozucu kimyasallar adı verilen maddeler üreme mekanizmalarını bozmakta, gebe kalınca da bebeğin plasentasında birikerek, onun da büyüme dönemlerinde (fazla kilolu olma, kalp rahatsızlıklarına ve şeker hastalığına yatkınlık gibi) sorun yaratmaktadır. Bu maddeler gıdalarda katkı maddesi veya bulaşıklık olarak bulunmaktadır.

Gebe kalma ihtimalini kesin olarak arttıran belirli bir besin grubu olmamasına rağmen, üreme üzerine olumlu etkisi olabilecek besin gruplarından söz edilebilmektedir.

Bu nedenle gebelik planlayan ve tüp bebek tedavisi alacak olan hastalar meyve, sebze, karbonhidrat ve proteinin dengede olduğu şekilde beslenmeli ve normal vücut kilosunun korumasını sağlayacak miktarda kalori almalıdır. En iyi diyet şekli de Akdeniz usulü diyettir. Bu tarz diyetin metabolik, kardiyovasküler, nörodejeneratif hastalıkları ve kanser oranında ciddi oranda azalttığı gösterilmiştir. 

Akdeniz usulu beslenme tüpbebek de gebe kalma şansını %40 artırmaktadır, kadınların kilo alma riski ve insülin direnci azalmaktadır. Ayrıca unutulmaması gereken bir nokta, tüpbebek gebelikleri risklidir. En başta gelen risk erken doğumdur. Bir de annenin tüpbebek gerektiren gebelik öncesi riskleri birikince, gebelik risklidir. Akdeniz usulü diyet gebelikteki hipertansiyon bozuklukları, gebelik şeker hastalığını, anne karnında büyüme geriliğini azaltmaktadır. O yüzden gebe kalmadan önce, Akdeniz usulü beslenme standart olmalıdır.

İVF’de amaç yalnızca kadından yumurta elde etmek değildir, sağlıklı embryo elde etmektir. Yumurta gelişme sürecinde çok enerjiye ve takviyelere gereksinim duyar. Sağlıklı gelişimini tamamlamak için mikro-çevresindeki maddeleri kullanır. Mikro-çevre anne adayının genel sağlığı ve beslenmesi ile ilgilidir. 

Dengeli ve sağlıklı beslenme taze yiyeceklerden oluşmalıdır. Çünkü işlenmiş, dondurulmuş ve çok pişmiş yiyeceklerdeki vitamin ve mineral oranı taze yiyeceklere göre daha azdır.

IVF tedavisi öncesinde, esnasında ve sonrasında taze sebze ve meyve tüketerek, vücudun ihtiyaç duyduğu optimum düzeyde Vitamin C, D, E, Folik asit, Kalsiyum ve Magnezyum elde edilmelidir.

Özellikle Avokado, koyu yeşil yapraklı sebzeler, domates, tatlı patates, çilek, muz, nar ve portakal tüketilmelidir. Ek olarak tuzsuz kavrulmamış fındık, ceviz ve tatlandırıcısız kuru meyveler de önermekteyiz. 

İVF Hastalarında Protein önemlidir…

Yapılan çalışmalarda yüksek proteinli diyet ile ivf başarısı arasında ilişki olduğu gösterilmiştir. Fakat  sağlıklı bir denge için doğru tip protein tüketimi önemlidir.  Fazla miktarda yağdan kaçınılmalıdır ayrıca kırmızı et yerine tavuk ve balık tercih edilmelidir. Eğer vejeteryansanız, ek yeşillik ve fasülye tüketmelisiniz.

Dengeli Beslenme her an önemlidir…

Taze süt, peynir ve yumurta tüketilmelidir. Fakat fazla yumurta tüketiyorsanız kolesterol seviyenize baktırmalısınız ve az yağlı süt ve peynir tercih etmelisiniz.

Akdeniz usulu beslenme başarıyı artırıyor. 

Özellikle abartılı beslenme alışkanlıkları olan ABD'de yapılan çalışmalarda akdeniz usulü beslenme   IVF başarısını ciddi şekilde artırmaktadır. 

Hayatın vazgeçilmezi; Su…

Günde en az 2 litre su tüketilmesi önerilmektedir. Ayrıca alkol ve kafeinden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. 

Tüp Bebek tedavisi gören anne adaylarına destek olarak Akdeniz Diyeti…

Akdeniz diyeti; sebze, meyve, kurubaklagiller, tam tahıl ürünleri ve kompleks karbonhidratların baskın şekilde yer aldığı bir diyettir. 

Haftada bir kaç kez tavuk, her gün bir bardak süt ve yumurta önerilmektedir. Yemeklerde yağ olarak zeytinyağı kullanımı önerilmektedir. Zeytinyağı ayrıca sofrada çiğ olarak günde 2 kaşık olarak tüketilmelidir.

Örnek Diyet 

Kahvaltı

 

Öğle yemeği

 

Akşam yemeği